Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | tamir edilemez | irreparable s. | ||
This broken vase is irreparable. Bu kırık vazo tamir edilemez. More Sentences |
||||
Genel | tamir edilemez | unrepairable s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | tamir edilemez biçimde | irreparably zf. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | tamir edilemez durumda olmak | have had it f. |
Konuşma Dili | tamir edilemez şekilde hasar almış | breached beyond repair s. |
Konuşma Dili | yardım/tamir edilemez durumda | beyond repair expr. |
Konuşma Dili | (artık) yardım edilemeyecek/tamir edilemez bir halde | beyond help expr. |
Konuşma Dili | yardım/tamir edilemez durumda | beyond help expr. |
Konuşma Dili | (artık) yardım edilemeyecek/tamir edilemez bir halde | beyond repair expr. |
Idioms | ||
Deyim | tamir edilemez şekilde zarar/hasar görmek | have had the richard [australia] f. |